18 Aralık 2010 Cumartesi

N- “Din Anlatıyorum.” Diye


N- “Din Anlatıyorum.” Diye Kimsenin Adını Kınamayalım:

           Anlattığımız ve sizlerinde bildiği üzere; bu türden din adamlarımız Kuran’ı Kerim’in evrensel olup her çağa hitap edecek güçte olduğunu hem söylerler hem de her nedense asla Kuran anlatmak yoluna pek gitmezler.
Onlar sadece; “dindir.” diye, üzerlerine elzem olmayan hemen - hemen her konuya el atarlar. Kocaman kocaman laflar ederler. Tutarlar tutarlar toplumun bir bölümünü, alıp alıp yere vururlar. Yakıştırabilseler adeta sövecekler! Hele bir ellerine geçirseler var ya? Aman Allah’ım! Kırılmadık yerlerini bırakmayacaklar dayaktan. Çok mu  öteye gittim? Çok öteye filan gitmedim. Aslında az bile söyledim. Alın size iki örnek:
Hoca efendi çıkmış minbere?
             Konusu çocuklara güzel isim konulması:
             Hepimiz biliyoruz ki: Bu konuda dini kaynaklarımızda emir ve tavsiyeler vardır. Lakin güzel ismin ne olup ne olmadığı göreceli bir kavramdır. Bir de hangi ismin güzel, hangi ismin çirkin yada  kötü olduğunu aynı değer yargısını paylaşan insanlar kendi değer yargıları çerçevesinde zaten bilirler.
            Hiç kimse de çocuğuna kötü bir isim koymak istemez. Hatta insanlar müstakbel çocuklarına koyacakları ismi ta evlenmezden önce düşünmeye başlarlar. İnce eleyip sık dokurlar. Nice isimler üzerinde dururlar. Zamanın süzgecinden geçirirler. Durum böyledir böyle olmasına ama bizim vaazcı hoca ne dese beğenirsiniz?
           Evvela işin gereğini ortaya koydu. Sonra da patlattı kanaatini:“Adam, çocuklarının adını “Yaprak” koymuş, “Toprak” koymuş….! Vay efendim; o da neymiş öyle…?”
           Güzel güzel isimler dururken hiç böyle isimler konulur muymuş..? Hayda.! Beyefendi; bu isimlerin güzel olup olmadığı kimin fikri..?
           Vereceksen örneğini doğru dürüst ver de onun bunun konulmuş adına (ismine) sataşma..! Hem hangi ismin güzel yada çirkin olduğunu yorumlamak sana mı kaldı..? Sana ne bundan?
           Yahu seni oraya oturttular diye, kim verdi sana onun bunun adını kınama yetkisini? Yakışıyor mu yani…?
           Şu içinde yaşadığımız Türkiye’de, o kadar çok ki o senin beğenmediğin isimlerden..! Üstelik de o söylediğin isimler çok güzel isimler! Gerçekten çok güzel isimler!
           Bak, ben sana bir öneride bulunayım: Sen en iyisi git bol bol Kuran oku. Ve de, anlamak için oku. Anlamak için ise mealden oku; tefsirden oku.!
          Oku ama bir de sen tutturma; “Mealden okunursa olmaz. Yanlış anlaşılır. Yanlış manaya gelir. Hem yanlış okumuş oluruz. Hem üstelik O’nu büyüklerimiz okudu ve anladı. Siz yada biz anlayamayız.İlla da Arapça okumak daha eftaldir.” falan diye…
           Hiç itiraz etme..! Şimdiye kadar okuduklarını güzel mi anladın da, onun bunun ismine sataşma hakkını kendinde görüyorsun…? Eski okumalarından pek bir şey anlamadığın ortada. Nihai takdir senin ama benim önerim de ortada. Önerimi dinleyip dinlememek senin keyfine kalmış bir şey. Bu belli. Ama vaaz verdiğin camilerde benim de dinleyici olduğumu sakın unutma! Hoca Efendi aklına başına devşir ve koskocaman bir ilçeye verdiğin Cuma Vaaz’ında neler konuştuğunu önce kendi kulağın duysun!
           Senin tutumun pek hoşuma gitmedi. Ben sana fazla da kötü olmayacak, Birkaç kötü ve çirkin isim örneği vereyim de bari öğren bunları! Bir daha da onun bunun ismine dil uzatma.
             Mesela: Terbiyesiz, züppe, zibidi, berduş gibi örnekler sanırım uyar. Ve de yeterli olur.  Eğer arzu edilirse bunlardan daha çirkin ve kötü isimler bulmak elbette mümkündür. Ancak maksat hasıl olmuştur.
           Zaten bu türden isimleri çocuğuna kimse koymaz!
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder