E- Televizyon Dizilerinin Kurduğu Yeni Akrabalık Türleri:
Alın size medya dizilerinden ve toplumumuz içinde yaşanan olay yada olgulardan vahim bir örnek: Ama önce sizlere; akrabalık bağının nasıl kuruluyor olduğu ile kimlerin kimlerle evlenemeyecek oldukları hakkında az da olsa bir ön bilgi vereyim.
Akrabalık, hısımlık iki şekilde oluşur:
1. si doğrudan doğruya kan bağıyladır.
2. si ise sıhri yani evlilik bağıyla oluşanıdır.
Bu iki yol ile oluşan akrabalık bağının ikisinin de birbirinden ne hukuki, ne ahlaki, ne de dini hiçbir farkı yoktur.
Durum böyle olunca hem Yasalarımız, hem dini kurallarımız, hem etik yani ahlaki değerlerimiz, hem de evrensel değerler yönünden olaya bakıldığında, bir adamın bizzat kendi sulbünden olan kızı ile konumu ne ise sonradan evlendiği hanımının önceki eşinden olma kızı ile de durumu odur. Asla bunda bir değişme olamaz.
Bunun tersi de böyledir. Yani bir kadının, bizzat kendi doğurmuş olduğu oğlu ile konumu ne ise, sonradan evlenmiş olduğu kocasının eski hanımından doğan oğlu ile olan konumu aynıdır. Durum budur ve bu asla değişemez.
Netice olarak bir erkek; üvey kızıyla ebediyen evlenemez. Kendi oğlunun hanımıyla ebediyen evlenemez. Çünkü her ikisi de kendi sulbünden olma kızı neyse onlar da odur. Yani gerçek manada kızlarıdır. Araya bir boşanma girse de bu durum değişmez.
Durum herhangi bir kadın açısından da böyledir. Yani onun da, üvey oğlu, yada damadı için durum aynıdır. Bunlar dahi o kadının bizzat doğurduğu oğluyla eşdeğerdir. Bir kadın da bunlarla yine araya boşanma girse bile asla evlenemez.üvey oğluyla ebediyen evlenemez. Bırakın evlenmeyi bu alanda asla cinsel ilişki de olamaz. Kısaca durum budur.!
İşin bir de şu yönü var ki; anlatmaya çalıştığım işbu sıhri hısımlık konusu sırf evlenmekle oluşmaz. Bir kadın yada erkek evlilik dışı olarak bile olsa, birlikte olduğu karşı cinsin hem oğluyla, hem de babasıyla aynı şekilde kızı ve anasıyla konu ilişkiyi bitirseler dahi asla ve ebediyen evlenemez.
Durum bu açıdan da böyledir…!!!
Toplumlarda bunun aksi yani bu durumdaki kişilerin evlenmeleri mümkün olabilir mi? Hayır.! Olamaz! Çünkü buna,din, ahlak ve yasalar izin vermez. Peki cinsel ilişki olabilir mi? Evet olabilir ama, buna enses ilişki derler beyler, enses!
Bu normal bir ilişki olmayıp sapmadır, hastalıktır.!
Zorunlu olarak kaldığım bir kısım yerlerde ister istemez bakıyorum televizyondaki dizilerinize de adamın oğluna, sonraki karısını aşık etmişsiniz! Vah, vah! Vah ki ne vah halinize!
Kadıncağız yeni kocasından eski evliğinden olma kızını korumaya çabalayıp duruyor. vs. vb. kurgular gırla gidiyor. Halk da ağız dolusu küfürlerle söverek, aval aval seyrediyor. İzleyeniniz dolu yani! Sizler de almışsınız reyting dediğiniz şeyi, eh keyfiniz yerinde maşallah(?) Lütfen Beyler!
Aklınızı başınıza alınız da yazdığınız senaryolarda, sanki hayatın olağanı böyleymiş gibi yazmayın. Böylesi dizileri çekmeyin ve halka seyrettirmeyin. Buna hakkınız yok. O medya dediğiniz gücü ele geçirmek size bu hakkı vermez.
İyi niyetli olarınız tamamen itinasız; art niyetli olanlarınıza ise fazla bir diyeceğim yok. Lakin bilin ki bunlar sapmadır. Böyle yaparsanız, bu sapmalar halk tarafından giderayak hayatın gerçekliğine yani realitesine uygunmuş sanılır. Nitekim de öyle oluyor. Yukarıda örneklediğim husus, tek hatanız değildir! Dizilerinize bakıyorum da, mahkeme huzuruna çıkarttığınız bir yalancı tanığa: “Efendim, bu kadın bu suçu işlemiştir. Çünkü: Kendisi eroin kullanır. Ben ona çok eroin sattım” dedirtip ve tanıklığını mahkemeye muteber/uygun, geçerli, kabule şayan saydırıp o kadına ceza yedirtiyorsunuz. Bu tanığı ise gayet olağan bir durummuşçasına tutuklattırmadan gerine gerine, geriye gönderiyorsunuz.
Her hangi bir avukatı güya Süpermen sıfatına sokup hem hakim, hem icra memuru, hem hafiye, hem de polisçilik oynatıyorsunuz. Kılıktan kılığa sokup olmadık olağandışı işler yaptırtıyorsunuz. Bilmem ki ne kadar reyting aldınız?
Aşağıda ayrıca ele alacağım bir diziniz daha var ki, her defasında işi bir punduna getirip “Hoca camide…! Hoca camide.!” diye bağırttırıyorsunuz. Zaten bağıran da buna gerçekten inanarak, kendine güvenerek ve cesaretle bağırıyor… Bir güzel azarlıyor..! Öğrencilerini mi..? Hayır; halkı azarlıyor halkı!
Bundan başka daha yaptığınız bir alay, bilgisiz ve hayat olağanı ile eşyanın tabiatına aykırı şeyler lanse etmeye devam ediyorsunuz.
Zaten o, ”dedikodu programlarınıza girmeye hiç gerek yok. Mahalle aralarında yapılan dedikodulardan üstünsünüz evvel Allah…!
RTÜK de başınızda maşallah…!
Lütfen olumlu ve hayatın olağanına, eşyanın tabiatına uygun örnekler yayınlayın ki, bu tür hastalık ve sapmaları sözüm ona reyting adına milletimize sanki hayatın olağanıymış gibi yutturmayın.
Bakınız; Size bir olay anlatayım da iyi niyetli insanların aklı başına gelsin. Böylece doğru tavır ve tepkiyi ortaya koysun.!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder